hücreselsolunum biyoloji konu anlatımı solunum ökaryot ve prokaryot hücrelerde farklı gerçekleşir.ökaryot hücrelerde daha gelişmiş bir şekilde hücrelerde glikoliz-krebs çemberi ve ets reaksiyonları görülür.prokaryotlarda ise yalnızca glikoliz bulunur.ayrıca etilk alkol fermantasyonu ve laktik asit fermantasyonu da hücresel VSevgili Öğrenciler, Liselerde eğitimin 4 yıla çıkarılması ile biyoloji müfredatı yeniden düzenlenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatına bağlı kalarak hazırladığımız bu soru kitabının öğrencilere yeni sistemde yardımcı olacağına inanıyoruz. EtiketlerBiyoloji 2 konu testi, Solunum Sistemi, Solunum Sistemi Biyoloji 2, Solunum Sistemi Biyoloji 2 çözümlü test, Solunum Sistemi çözümlü testi, Solunum Sistemi çözümlü testler, Solunum Sistemi konu testi, Solunum Sistemi konu testleri, Solunum Sistemi ygs SınıfVücudumuzdaki Sistemler Sunuları 2021-2022 Egitimhane.Com eğitim kaynakları, öğretmenler yardımlaşma forumu. sindirim ile ilgili konular lorin yaman (30 Aralık 2018) 6. Sınıf Fen Bilimleri Hücre Öğrenci Sunusu Slaytımda solunum sistemi konusu, en küçük detayına kadar anlatılmaktadır. Beğendiyseniz ne mutlu wouldprefer + to + V + rather than + V. I would prefer to eat at home rather than go to the restaurant. (Lokantaya gitmektense evde yemeyi tercih ederim) I’d prefer to have fruit juice rather than (have) coffee. (Kahve içmektense meyve suyu içmeyi tercih ederim) c) Would rather. Would rather (= would prefer to) neyi tercih ettiğimizi Vay Tiền Nhanh. 12. Sınıf Konu Anlatımı ve Ders Notları12. sınıf Biyoloji derslerinin konu anlatımlarına ve konulara ait ders notlarına ilgili derslerin sayfasına girerek ulaşabilirsiniz. ​ Bu bölümde yer alan konular​ Nükleik Asitler Genetik Şifre ve Protein Sentezi Genetik Mühendisliği ve Biyoteknoloji ATP ve Fosforilasyon Çeşitleri Fotosentez, Kemosentez, Hücresel Solunum Bitki Biyolojisi Canlılar ve Çevre Biyoloji ayt konu anlatımı, Biyoloji tyt konu anlatımı , Biyoloji yks konu anlatımı… Merhaba arkadaşlar sizlere bu yazımızda Sinir Sistemi hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi edinebilirsiniz.. Sinir Sistemi Sinir sistemi veya sinir ağı, canlıların içsel ve dışsal çevresini algılamasına yol açan, bilgi elde eden ve elde edilen bilgiyi işleyen, vücut içerisinde hücreler ağı sayesinde sinyallerin farklı bölgelere iletimini sağlayan, organların, kasların aktivitelerini düzenleyen bir organ sistemidir. Sinir sistemi iki bölümden oluşur. Merkezi sinir sistemi MSS ve çevresel sinir sistemi ÇSS. Merkezi Sinir Sistemi Çevresel Sinir Sistemi Sinir Sistemi Rahatsızlıkları Merkezi Sinir Sistemi Merkezi sinir sitemi beyin ve omurilikten oluşur. Beyin kafatasının içini dolduran milyarlarca hücreden oluşmuş bir merkezdir. Omurilik ise omurga kanalı içerisinde incelerek uzanan bir yapıdır. Beyin Kafatası içerisinde bulunur, kütlesi yaklaşık 1,5 kg’dır. Beyin ve omurilik dıştan içe doğru sen zar, örümceksi zar ve ince zardan oluşan meninges beyin zarları ile sarılıdır. Bu zarların mikroorganizma etkisiyle iltihaplanması, menenjit adı verilen hastalığa neden olabilir. Sert Zar Beyni mekanik etkilerden, yaralanma ve zedelenmelerden korur. Kafatası kemiğinin hemen altında kemiğe yapışık halde bulunur. Örümceksi zar Örümcek ağına benzeyen ince bağ dokusu lifleriyle sert zarı ve ince zarı birbirine bağlar. İnce zar Taşıdığı kan damarları sayesinde beynin besin ve oksijen ihtiyacını karşılar. Beyin kıvrımlarını örter. Beyinde oluşan atık maddelerin toplanmasında etkilidir. Beyin ön beyin, orta beyin ve arka beyin olmak üzere üç kısımda incelenir. Ön Beyin büyük beyin Beynin en büyük bölümüdür. Uç beyin ve ara beyin olarak iki kısımda incelenir. Uç beyin – Uzunlamasına bir yarıkla birbirinden ayrılan iki yarım küreden oluşur. Bunlara beyin yarım küreleri denir. Beyin yarım küreleri üstte nasırlı cisim, altta beyin üçgeni ile birbirlerine bağlıdır. – Uç beyin, dış kısmında boz maddesinir hücrelerinin hücre ğövdelerinden oluşur, iç kısmında ak maddesinir hücrelerinin aksonlarından oluşur içerir. Boz maddenin oluşturduğu kısma beyin kabuğu korteks adı verilir. – Boz madde beyin kabuğunu korteksi oluşturur. Ak madde beynin iki yarım küresi arasındaki haberleşmeyi sağlar. – Beyin yarım kürelerini enine ayıran ve üst kısmında motor, alt kısmında duyu merkezleri bulunan derin yarığa Rolando yarığı denir. Ara Beyin Ara beyin, talamus, hipotalamus ve epitalamustan oluşur. Talamus Koku dışındaki diğer duyu organlarından gelen impusların sınıflandırıldığı ve ilgili merkezlere iletildiği yerdir. Duyu organlarından alınan verileri, beyin kabuğuna iletir. Talamus veya uç beyinden herhangi birinin hasara uğraması düzgün ve anlaşılır konuşmayı tümden veya göreceli olarak bozar. Uyku sırasında talamus ve beyin kabuğu işlevsiz kalır. Hipotalamus Homeostatik düzenleme için beynin en önemli bölgelerinden biridir. Vücudun biyolojik saatini düzenler. Vücut ısısını ayarlar. Bu nedenle vücudun termostatı gibi görev yapar. Yapısında bulunan hipofiz bezini kontrol eder. Hipofiz bezi de endokrin hormon sistemini kontrol eder. Açlık, susama, cinsel davranışlar, savaş-kaç tepkisi, kan basıncı, kalp atış hızı, vücut sıcaklığı, iştah ve uyku düzeni gibi faaliyetlerle insanı hayatta tutar. Hipotalamus işlevi yok olursa sürekli uyku durumu gözlemlenir. Çay ve kahvedeki kafein ön loblardaki nöronları aktif tutarak uykuyu kaçırır. Orta Beyin Ponsun üzerinde, beyincik ve ara beyin arasındadır. Ön ve arka beyin arasında köprü görevi görür. Orta beyin görme ve duyma reflekslerini kontrol eder. Örneğin ışıkta göz bebeklerinin daralması, herhangi bir seste köpeğin kulaklarının dikleşmesi bu merkezler tarafından düzenlenir. Ayrıca kas tonusunu dinlenme hâlinde kasların az da olsa kasılı kalması ve vücudun duruşunu düzenleyen merkezler de orta beyinde bulunur. Arka Beyin Omurilik ile orta beynin birleşme bölgesinde yer alan, birçok nöronun geçiş yollarının bulunduğu yerdir. Arka beyin üç kısımda incelenir beyincik, omurilik soğanı ve pons. Beyincik – Şekli ağaca benzediği için hayat ağacı olarak da isimlendirilen beyinciğin temel görevi, vücudu dengede tutmak ve çizgili kasların düzenli çalışmasını sağlamaktır. – İç kısmında ak, dış kısmında boz madde bulunur. – Vücut dengesinin sağlanmasında gözden ve iç kulaktaki yarım daire kanallarından gelen uyarıları değerlendirir. Bu nedenle gözleri kapalı olan veya iç kulak problemleri yaşayan kişilerde vücut dengesinin sağlanması zorlaşır. Omurilik Soğanı – Soluk alıp vermek, kalp atışı, nabız, dolaşım, boşaltım vb. gibi hayati fonksiyonların merkezidir. – İç organları harekete geçiren çiğneme, yutkunma, kusma, öksürme, hapşırma, nefes alma gibi otomatik gerçekleşen homeostatik olayları kontrol eder. Vücut içi refleks kontrolünde görev yapar. – Omurilik soğanı şiddetli darbe alırsa bilinç ve refleks kaybı yaşanır. Hatta solunum ve kalp durabilir. Pons – Kalın lif demetlerinden oluşan orta beyin ile omurilik soğanı arasında bulunan yapıdır. – Pons, tüm vücudun kullanıldığı hareketlerin gerçekleştirilmesinde omurilik soğanıyla eş güdümlü çalışır. Omurilik Sırtta omurganın içerisinde yaklaşık 45-50 cm uzunluğa sahip olan sinir kordonuna omurilik denir. Omurilik yapısının en dışında omurga kemikleri bulunur. Omurilikte beyinde olduğu gibi sert zar, örümceksi zar, BOS sıvısı, ince zar, omuriliğin ak maddesi, omuriliğin boz maddesi ve en içte BOS sıvısı ile dolu olan omurilik kanalı bulunur. Omurilik refleks tepkilerinden sorumlu olunan bölgedir. Uyarılara karşı istemsiz ve aniden oluşturulan tepkilere refleks denir. Refleksler çoğunlukla istemli kontrol edilemez. Refleks olaylarının omurilikten yönetilmesi hareketin beyne iletileceği ve değerlendirileceği süreyi kısaltarak canlılar için dış uyarılara hızlı tepki vermeyi sağlar. Omurilikte refleks oluşurken impulsun izlediği yola refleks yayı denir. Doğuştan var olan ve tüm insanlarda benzer şekilde olan reflekslere kalıtsal refleks denir. Örneğin; bebeklerde emme refleksi, göz kapağının ani ışıkta kapanması ve diz kapağı refleksi kalıtsal reflekslerdir. Öğrenme sonucu oluşan kazanılmış reflekslere şartlı refleks denir. Örneğin; limon görünce ağzın sulanması, kedilerin pisi pisi sesine doğru gelmeleri, bisiklet sürmek, dans etmek gibi. Basit bir refleks olayında duyu nöronu, ara_nöron ve motor nörondan oluşan refleks yayı görev yapar. Örneğin, eline iğne batan bir kişide, kolu geri çekme refleksi basit reflekstir. Çevresel Sinir Sistemi Çevresel sinir sistemi, beyinden kafa sinirleri ve omurilikten omurilik sinirleri çıkan duyu ve motor nöronlarından 12 çift sinir çıkar. Bu sinirlerden 10. sinir çiftine vagus siniri adı verilir. Vagus siniri, akciğer, kalp, pankreas ve bağırsaklara uzanan parasempatik bir sinirdir. Omurilikten 31 çift sinir çıkar, bunlar duyu ve motor nöronlarıdır. İnsanda en büyük omurilik sinir çifti, bacaklara giden siyatik sinirlerdir. Çevresel sinir sistemi otonom istemsiz ve somatik istemli olmak üzere ikiye ayrılır. Otonom Sinir Sistemi Otonom sinir sistemi istemsiz çalışır. Beyinden ve omurilikten gelen motor sinirlerden meydana gelir. Otonom sinir sisteminin bazıları hariç miyelinsiz sinirlerden oluşur. Akson çapları dardır. İmpuls iletimi yavaştır. Bu sebepten impuls, miyelinli motor sinirlere göre daha yavaş ilerler. İç organların çalışmasını düzenler. Boşaltım, kan dolaşımı, üreme, solunum, sindirim sistemi hareketleri ve bazı endokrin bezlerin çalışması gibi önemli vücut fonksiyonlarını kontrol eder. Otonom sistemi birbirine zıt çalışan sempatik ve parasempatik sistemden oluşur. Her iç organa biri sempatik diğeri parasempatik sinir sisteminden gelen bir çift sinir bağlanır. Somatik Sinir Sistemi Bilinçli yapılan hareketleri kontrol eden sinir sistemine somatik sinir sistemi denir. İskelet kaslarına giden miyelin kılıflı motor nöronlardan oluşur. Bu nöronların gövdeleri beyin veya omuriliktedir. Bu sinir sistemi; konuşma, yazma, koşma gibi istemli tepkileri kontrol eder. Sinir Sistemi Rahatsızlıkları Sinir sistemi hastalıları önemli sağlık sorunları arasındadır. Bu tip hastalıklara multiple skleroz MS, epilepsi, Alzheimer, Parkinson ve depresyon gibi örnekler verilebilir. Multiple Skleroz MS Hastalığı Beyin ve omurilikte, mesajları taşıyan sinir telleri etrafındaki miyelin kılıfa akyuvar hücrelerinin zarar vermesinden kaynaklanan otoimmün bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücudun normal dokularına saldırdığı bir durumdur bir hastalıktır. Kılıfın hasar gördüğü yerler sertleşmiş dokulara dönüşür. Bu sertleşmiş alana plak adı verilir. Bu plaklar, sinir sistemi içinde pek çok yerde oluşabilir ve sinirler boyunca mesajların iletilmesini engelleyebilir. Belirtileri, etkilenen sinir sistemi bölgesine göre farklılık gösterir. Hâlsizlik, karıncalanma, uyuşma, duyu eksikliği, denge bozukluğu, çift görme, görme azlığı, konuşma bozukluğu, titreme, kol ve bacaklarda sertlik, güçsüzlük, idrar kaçırma veya yapamama, erkeklerde cinsel güç azlığı en yaygın belirtileridir. Epilepsi Epilepsi, beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik hastalıktır. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur. Alzheimer Beynin birçok bölgesindeki nöronların programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle ortaya çıkan bir çeşit bunamadır. Genellikle yaşa bağlı olarak ilerleyen bir hastalıktır. Alzheimer, yakındaki olayları unutma, tekrar tekrar sorma, zihinsel kapasitede azalma ile ortaya çıkar ve zamanla ilerler. Bu hastalığın kesin bir tedavisi yoktur. Ancak bazı belirtilerin azaltılmasını sağlayan ilaçlar geliştirilmiştir. Depresyon çöküntü Duygusal, zihinsel ve bedensel bazı belirtilerle kendisini gösteren ciddi ama tedavi edilebilir bir ruhsal hastalıktır. En dikkat çekici özelliği çökkün ruh hali ve zevk almada belirgin azalmadır. Depresyon bir beyin hastalığıdır, genetik, biyolojik, çevresel ve psikolojik faktörler gibi nedenleri olabilir. Depresyon her yaşta olabilir, ama genellikle gençler ve kadınlarda daha yaygındır. Parkinson Hastalığı Parkinson Hastalığı , motor hareket fonksiyonlarının bozulmasıdır. Belirtileri; kas titremeleri, denge bozukluğu, eğik duruş ve ayakları sürüyerek yürüme şeklinde gözlemlenmektedir. Yüz kasları hareketsiz ve donuk bir ifadeyle yüze sabitlenmiştir. Alzheimer hastalığı gibi, ilerleyen yaşlarda görülme sıklığı artan bir hastalıktır. KAYDOLGİRİŞ YAPKunduzBiyolojiSolunum SistemiDerin bir nefes al ve Solunum Sistemini keşfetmeye hazır ol. Aldığımız her nefesin macerası seni bu ünitede bekliyor. 😉1Solunum Sistemine GirişTÜMÜNÜ GÖRSolunum Sistemi Yapıları2Soluk Alıp Verme MekanizmasıTÜMÜNÜ GÖRSoluk Alma ve Soluk VermeSoluk Alıp Vermenin Kontrolü3Solunum Gazlarının TaşınmasıTÜMÜNÜ GÖROksijenin TaşınmasıKarbondioksitin Taşınması4Solunum Sistemi Sağlığı ve HastalıklarıTÜMÜNÜ GÖRSolunum Sistemi RahatsızlıklarıSolunum Sisteminin SağlığıAnasayfalarÖğrenciler içinVeliler içinEğitmenler İçinOkullar içinKurumsal işbirliğiAraçlarYKS Puan HesaplamaLGS Puan HesaplamaÜrünlerSoru ÇözümüKonu AnlatımıSoru BankasiDERSLERMatematikFizikKimyaBiyolojiTürk Dili ve EdebiyatıTürkçeCoğrafyaTarihFen Bilimleriİnkılap TarihiSosyal BilgilerSınıflar12. Sınıf11. Sınıf10. Sınıf9. Sınıf8. SınıfSınavlarYKSAYTTYTLGSPopüler KurslarTYT MatematikTYT GeometriTYT FizikTYT KimyaTYT BiyolojiTYT TürkçeAYT MatematikAYT GeometriAYT FizikAYT KimyaAYT BiyolojiAYT Türk Dili ve EdebiyatıAYT Coğrafya11. Sınıf Matematik10. Sınıf Matematik9. Sınıf MatematikPopüler ÜnitelerLimit ve SüreklilikTürevİntegralPolinomlarFonksiyonlarProblemlerTrigonometriAnalitik GeometriElektrostatikDalgalarOptikOrganik BileşiklerKarışımlarMaddenin HalleriKimya ve ElektrikSindirim SistemiDolaşım SistemleriSolunum SistemiParagrafta AnlamHalk ŞiiriDivan ŞiiriKurumsalNeden Kunduz?BlogSSSİletişimYorumlarKVKKGizlilik SözleşmesiKullanım Koşulları©Copyright Kunduz 2022 , Kunduz uygulamasında yer alan tüm hizmet ve içerikler eğitim ve öğretim amaçlı olarak öğrencilerin kullanımına sunulmaktadır. Merhaba arkadaşlar size bu yazımızda Biyoloji Konuları hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi sahibi olabilirsiniz. Solunum Sistemi Nedir? sorusunun cevabı aşağıda sizleri bekliyor… Solunum Sistemi Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için, besinlerin oksijen ile parçalanması gerekir. Hücre içerisinde besin maddelerinin oksijen gazı kullanılarak parçalanması ve enerji üretilmesine solunum denir. Solunum için besin ve oksijen gereklidir ve solunum sonucu ise hücrelerde su, karbondioksit gazı ve enerji açığa çıkar. Solunum sonucu üretilen enerji yaşamsal faaliyetlerde kullanılırken su ve karbondioksit gazı ise hücre dışına atılır. Canlılardaki gaz alışverişini ikiye ayırabiliriz. Dış solunum Çevre ile solunum organı arasındaki gaz alışverişidir. Bu olayda oksijen, solunum organlarının meydana getirdiği solunum yüzeyinden difüzyonla kana geçer. Karbon dioksit de aynı solunum yüzeyinden difüzyonla dış ortama verilir. İç solunum Taşıma sıvısı ile hücreler arasındaki gaz alışverişidir. Bu olayda taşıma sıvısındaki oksijen hücrelere, hücrelerde oluşan karbon dioksit de difüzyonla taşıma sıvısına geçer. Hayvanlarda dış ortamdan alınan oksijenin canlı hücrelere difüzyon ile alındığı ve karbon dioksitin de hücrelerden dış ortama verildiği yüzey alanına solunum yüzeyi denir. » Dışarıdan alınan havayı akciğerlere taşımak, » Hava ile kan arasındaki gaz alışverişini sağlamak, » Solunum yüzeyini çevresel faktörlerden, sıcaklık değişimlerinden ve hastalık yapıcı mikroplardan korumak, » Burun yoluyla kokunun alınmasını sağlamaktır. Solunum Sistemi Organları İnsanlarda burun, yutak, gırtlak, soluk borusu ve akciğerler solunum sistemi organlarıdır. Burun, solunum sisteminin dışarı açılan kısmıdır. Burun içindeki kıllar ve nemli yüzey havanın içindeki tozların tutulmasını sağlar. Ayrıca burun içindeki nemli yüzey ve burun içinin kıvrımlı oluşu soğuk havalarda, havanın ısınarak akciğerlere gitmesini sağlar. Burnun en uç kısmındaki koklama sinir uçları havadaki küçük parçacıklar tarafından uyarılarak koku alma faaliyetini yapar. Yutak, ağız ve burun boşluğunu, soluk ve yemek borusuna birleştiren kısımdır. Gırtlak, soluk borusunun başlangıcında bulunur. Yutaktan gelen havayı soluk borusuna iletir. Gırtlak, kıkırdak doku elastik kıkırdak ve bağ dokudan yapılmıştır. Gırtlağın iç yüzü, soluk borusunda olduğu gibi, çok katlı silli epitel ile örtülmüştür. Gırtlağın üst kısmında ağızdan gelen besinlerin soluk borusuna kaçmasını engelleyen gırtlak kapağı epiglottis bulunur. Yutkunma sırasında gırtlağın yukarı doğru hareketi ile bu kapak soluk borusunu kapatır. Gırtlağın yan duvarlarında bir çift kıvrımdan oluşmuş olarak bulunan ses telleri, akciğerlerden çıkan hava sayesinde, burada bulunan kasların istemli olarak kasılması sonucu gerilir ve titreşir. Böylece gırtlakta ses oluşur. Soluk borusu, yutak ile akciğer arasında kalan borudur. Soluk borusunun başlangıç bölümü gırtlaktır. Gırtlakta ses telleri vardır. Ayrıca küçük dil yutkunurken soluk borusunu kapatır. Soluk borusunun iç yüzeyi nemli ve tüylerle kaplıdır. Bunlar soluk borusuna kaçan toz vb. maddeleri yakalayarak öksürük ve balgamla dışarı atar. Soluk borusunun alt kısmı bronş adı verilen iki kola ayrılır. Bronşlardan biri sağ, diğeri sol akciğere bağlanır. Soluk borusu üst üste dizilmiş kıkırdak halkalardan oluşmuştur. Akciğerler, göğüs kafesi içinde yer alır ve akciğerler solunumun en önemli organlarından biridir. Akciğerler Plevra adı verilen sağlam bir zarla çevrilir. Akciğerleri darbe, basınç gibi dış etkenlerden korur. Akciğerler sağ ve sol olmak üzere iki parçadır. Ayrıca her bir parça lob denilen bölümlere ayrılmıştır. Sağ akciğer üç, sol akciğer ise iki lobdan oluşur. Bronşlar akciğerlere girdikten sonra daha ince dallara ayrılır. Bu ince dallara bronşçuk denir. Bronşçuklar üzüm salkımı şeklinde hava keseleri ile sonlanır. Bu hava keselerine alveol denir. Alveoller akciğer yüzeyinin daha geniş olmasını sağlar. Bu özellik solunumu kolaylaştırır. Hava ile kan arasındaki gaz alışverişi alveollerde yapılır. Soluk Alıp-Verme Soluk Nefes Alma Soluk alma sırasında diyafram kası kasılır düzleşir, kaburga kasları kasılır. Böylece göğüs boşluğu genişler, akciğerlerin basıncı azalır, akciğerlere hava dolar ve akciğerlerin hacmi artar. Soluk alma sırasında; burundan alınan hava ısıtılır, nemlendirilir, temizlenir ve yutak ile gırtlağa, gırtlaktan da soluk borusuna gelir. Soluk borusuna gelen hava yine ısıtılır, nemlendirilir ve havadaki toz ve mikroplar tutularak balgam ile dışarı atılır. Hava soluk borusundan bronşlara, bronşlardan bronşçuklara, bronşçuklardan da alveollere gelir ve alveollere dolar. Alveollerdeki havada bulunan oksijen gazı difüzyon yolu ile kılcal kan damarlarına, kılcal kan damarlarındaki kirli kandaki karbondioksit gazı da difüzyon yolu ile alveollere geçer. Temizlenen kan, akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına taşınır, sol kulakçıktan sol karıncığa geçer ve aort atardamarı ile vücuda pompalanır. Küçük kan dolaşımı. Soluk Nefes Verme Soluk verme sırasında diyafram kası gevşer kubbeleşir, kaburga kasları gevşer. Böylece göğüs boşluğu daralır, akciğerlerin basıncı artar, akciğerlerin hacmi azalır ve akciğerlerdeki hava boşalır, dışarı atılır. Alveollerdeki kirli hava karbondioksit gazı bronşçuklara, bronşlara, soluk borusuna, gırtlağa ve yutağa iletilerek ağız ve burundan dışarı atılır. Soluk verme sırasında dışarı atılan kirli hava gırtlaktan geçerken ses tellerini titreştirir ve sesin oluşmasını sağlar. Solunum sistemi Hastalıkları Farenjit yutak iltihabı Enfeksiyon veya kimyasallara bağlı olarak yutağın tahriş olmasıdır. Bakteri kaynaklı farenjitte gerekli önlem alınmazsa iltihaplanma gırtlağa, sinüslere ve kulaklara yayılabilir. Sonuçta yutmada zorluk, burun akıntısı, ağır öksürük ve yüksek ateş şeklinde belirtiler ortaya çıkabilir. Larenjit gırtlak iltihabı Çocuklarda nefes darlığına neden olabilir. Yetişkinlerde kronikleşen larenjit, gırtlak kanserine dönüşebilir. En belirgin özelliği seste oluşan değişikliklerdir. Bronşit Bronşların iltihaplanması sonucunda oluşan bronşit; kuru bir öksürük, yüksek ateş ve hırıltılı nefes alma şeklinde belirtiler gösterir. Zamanında tedavi edilmezse zatürreye dönüşebilir. Pnömoni Akciğer İltihabı, Zatürre Akciğer alveollerinin enfeksiyonu ve iltihaplanması sonucunda akciğerlerde sıvı ve kan toplanması hastalığıdır. Genellikle Streptococcus pneumonia türü bakteri tarafından oluşturulur. Ateş, öksürük, üşüme, soluk alıp vermede güçlük gibi belirtiler gösterir. Amfizem Uzun süre sigara içilmesi, hava kirliliği olan ortamlarda yaşama, egzoz dumanları, aşırı tozlu ortamlarda bulunmak gibi faktörler solunum sisteminin yapısını bozar ve enfeksiyonlara neden olur. Alveoller esnekliğini kaybeder. Nefes alıp verme zorlaşır şiddetli nefes darlıkları görülür. Tüberküloz Verem Mycobacterium tuberculosis türü bakteri tarafından oluşturulur. Bu bakteri farklı organlara yerleşip o organlarda da vereme sebep olabilmekle birlikte kemik veremi, cilt veremi gibi, çoğunlukla akciğere yerleştiğinden hastalık, akciğer veremi olarak anılmaktadır. Veremli hastaların öksürüklerinden saçılan bakteriler yoluyla insandan insana geçer. Genellikle kalabalık, havasız ortamlarda yaşayan ve bağışıklık sorunları olan insanlarda görülür. Veremde akciğerlerin bağ dokusunun elastikiyetinin azalması ve solunum yüzeylerinin kalınlığının artmasından dolayı gazların difüzyon kapasitesi düşer. Astım Hava yollarının daralmasına sebep olan kronik bir iltihaplanmadır. Soluk alıp vermede sıkıntılara neden olur. Polenler, mantar sporları, bazı besinler, asprin, soğuk hava, kirli hava, sigara dumanı akut astım krizine neden olabilir. Bunların etkisi ile küçük bronşiollerde mukus salgısı çok fazla artarak ödem oluşturur. Kronik Obstrüktif Engelleyici Akciğer Hastalığı KOAH İlerleyici bir akciğer hastalığıdır. Tütün ve tütün ürünleri, bazı mesleklerde karşılaşılan toz, duman, evlerde kullanılan odun, tezek, kök benzeri yakıtlardan çıkan dumanın solunması akciğerlerde bir çeşit iltihap oluşturarak akciğerlerin olduğundan daha erken yaşlanmasına neden olur. Hastalık müzmin bronşit ve amfizem olarak da bilinir. Gırtlak kanseri Gırtlak boğazınızın hemen altında bulunur. Gırtlak kıkırdaktan yapılmıştır ve konuştuğunuzda ses çıkarmak üzere titreşen ses tellerini içerir. Bu bölgede gelişen kanserler gırtlak kanseri olarak adlandırılır. Akciğer kanseri En önemli görevi vücuda oksijen alınması ve yaşamsal faaliyetler sırasında oluşan karbondioksitin vücuttan atılmasını sağlamak olan akciğerlerdeki doku ve hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu akciğer kanseri oluşur. Kontrolsüz çoğalan bu kitleler bulunduğu ortamda büyür ve etrafındaki dokulara yayılıp hasar verebilir. 11. Sınıf Biyoloji Konuları için Tıklayınız 11. Sınıfta Yer Alan Diğer Ders ve Konuları için Tıklayınız Sponsorlu Bağlantılar Kız ve Erkek Öğrenci Yurtları için TIKLAYINIZ. Bu sayfamızda Biyoloji konu anlatımı videolar, Biyoloji Ders Notları, Biyoloji Konu Özetleri,12 .Sınıf Biyoloji Konularını ve size katkı sağlayacak birçok kaynağı bir araya getirdik. olarak Konularımızın içinde o konu ile ilgili Ders Notu, Konu Anlatımı Video, Çözümlü Sorular ve ı bir araya getirdik. İyi Çalışmalar. Biyoloji Konuları Sindirim Sistemi Dolaşım Sistemi Boşaltım Sistemleri Sinir Sistemi Endokrin Sistem Solunum Sistemi Gaz Alışverişi Bağışıklık Sistemi Destek ve Hareket Sistemi Duyu Organları Üreme Uyarı Aradığınız konuyu bu sayfamızda bulamadıysanız tıklayınız. Sponsorlu Bağlantılar

12 sınıf solunum sistemi konu anlatımı