ArabuluculukOnline. Arabuluculuk; bir özel hukuk uyuşmazlığının tarafı olan kişilerin, özgür iradeleriyle seçtikleri tarafsız ve uzman bir üçüncü kişinin (arabulucu) hakemliğinde, dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurdukları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk, uyuşmazlığın mahkeme
İşeiade istenecek işyerinde 30 veya daha fazla işçi çalışıyor olmak zorundadır. İşçinin bu işyerinde en az 6 ay süreyle kıdemli çalışmış olması gerekir. Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi ile çalışmış olanların dava başvuruları kabul edilmektedir. İşçi haklarının korunmasını amaçlayan bu
Diğertaraftan uyuşmazlık çözüm süreci ve dava süreçlerinin uzun sürmesi özel-likle işçi bakımından ciddi hak kayıplarının doğmasına sebebiyet verebilecektir. Arabuluculuğun dava şartı olduğu iş uyuşmazlıklarında arabuluculukta geçecek süreler 7036 sayılı Kanun’un 3. maddesinin (10) numaralı fıkrasında
Yazarı Özkeser-Sezgi | 22 Ocak 2020. Kanunda tarafların telefon ile arabuluculuk toplantısına katılabileceklerine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksine düzenlemelerden yüz yüze katılıma göre hükümlerin konulduğu anlaşılmaktadır. (6100 S. K. m. 353, 355) (7036 S. K. m. 3) (4857 S. K. m. 20) Mahalli mahkemesinden verilen
tarafları hukuken bağlayıcı arabuluculuk anlaşmasının dava açma yasağı teşkil etmesi ise bu yasağın hukuki niteliği (2.1.) ve kapsamı (2.2.) açısından inceleme konusu yapılmıştır. Sonuç bölümünde ise, çalışma boyunca öne çıkan tespit ve
Vay Tiền Nhanh. Arabulucuya gitmeden dava açılması günümüzde özellikle ticari uyuşmazlıklarda kanunlar tarafından sınırlandırılmıştır. Mahkemelerin yükünün azaltılması ve çok daha kısa sürede anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması için arabuluculuk sistemi ülkemizde henüz yeni bir sistem olarak kullanılmaya başlamıştır. Zorunlu ve ihtiyari olmak üzere iki farklı şekilde arabuluculuk faaliyetlerine başvurmak gerekir. A Arabuluculuk; sınırları çizilmiş belirli özel hukuk uyuşmazlıklarında tarafların, hür iradeleri ile seçecekleri uzman ve yetkili kişiler nezdinde dava açmadan önce bu uyuşmazlıklarının giderilmesini hedefleyen bir hukuki sistemdir. Usul hukuku kurumu olarak arabuluculuk, tarafların mahkeme dışında daha hızlı ve kısa sürede kesin bir sonuç almalarını sağlamayı hedefler. Arabuluculuktan sonra dava açma süresi ise davanın mahiyetine ve somut olayın özelliklerine göre değişebilir. Örneğin İşe İade Talepli Davalarda arabuluculuk faaliyeti sonrasında anlaşmaya varılmaması halinde son tutanağın düzenlenme tarihinden itibaren 2 iki hafta süre içerisinde iş mahkemesinde dava açılması gerekmektedir. Arabuluculuğa tabi diğer anlaşmazlıklar ve uyuşmazlıklarda farklı süreler mevcuttur. Hak kaybına uğramamak adına bir avukatla süreci yönetmenizi tavsiye ediyoruz. Ticari Davalarda Arabuluculuk Ticari Davalarda ArabuluculukHukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk KanunuArabuluculuk Başvuru DilekçesiArabuluculuğun Zorunlu Olduğu Haller Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk süresi kapsamında tarafların dava açamadan önce mutlaka bir arabulucu ile anlaşarak uyuşmazlıkları bu yolla çözmeleri istenir. Zorunlu arabuluculuk kapsamında sayılan bu süreçte dava açma şartı olarak arabuluculuk öne sürülür. Eğer bu yöntem ile görüşme sağlanmamış ve başvuru yapılmamış ise dava şartının oluşmaması nedeniyle dava reddedilecektir. İş ve ticari davalarda sık sık mahkemelere konu olan; kıdem, ihbar tazminatları, fazla mesai, maaşlar, yıllık izin ücretleri vb. birçok mesele arabuluculuk faaliyetleri ile ayrıca çok daha kısa sürede sonuca bağlanabilir. Bu nedenle ticari ve iş davalarında arabuluculuk zorunludur. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Arabuluculuk kanunu kapsamında ülkemizde 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu çerçevesinde birçok tanımlaya yer verilmiştir. Buna göre arabuluculuğa ilişkin temel ilkeler arasında; iradi olma ve eşitlik, gizlilik, beyan ve belgelerin kullanılması gibi unsurlar belirlenmiştir. İlgili kanun dördüncü bölümünde arabuluculuk faaliyetleri tanımlanmıştır. Buna göre, tarafların dava açmadan önce ya da davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvuru yapmaları mümkündür. Mahkeme tarafından da bu faaliyete ilişkin teşvik edici ve aydınlatıcı tavsiyelerin de verilmesi mümkündür. Arabuluculuktan sonra dava açma süresi ise son tutanağın süresi içinde mahkemeye verilmesi ile gerçekleşecektir. Arabuluculuk Başvuru Dilekçesi Arabuluculuk başvurusu yapmak için başvuru yapacak tarafın karşı tarafın ikametgahının veya ticari/iş davalarında bu faaliyetlerin yürütüldüğü yerdeki resmi arabuluculuk bürolarından yapılması gerekir. Başvuru sırasında belirli formların ve dilekçelerin hazırlanması gerekmektedir. Dava açmadan önce zorunlu hallerde veya dava sırasında arabuluculuk faaliyetlerine tarafların başvurması mümkündür. Taraflar arabuluculara bizzat kendileri başvurabilecekleri gibi avukatları aracılığıyla da bu işlemlerin gerçekleştirilmesi mümkündür. Taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıklara bağlı olarak genelde tek taraflı olarak arabuluculuk başvuru yapıldığı görülmektedir. Anlaşmaya yanaşmayan kişilere karşı genelde işverenlerine yönelik işçiler tarafından tazminat ve diğer hakları için arabuluculuk başvuru yapılmaktadır. Günümüzde arabuluculuk dava açma şartı olarak kabul edilir. Arabuluculuğun Zorunlu Olduğu Haller Zorunlu arabuluculuk faaliyetleri için ticari ve iş davalarına konu olacak uyuşmazlıklara yönelik dava açmadan önce arabuluculuk başvurunun yapılması ve tarafların uzlaşma için dava açmadan önce arabuluculuk ile işlem gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Aksi halde davalar gerekli başvuru koşulları oluşmadığı için reddedilecektir. İhtiyari arabuluculukta ise tarafların belirli davalarda arabulucuya gitmeden de dava açmalarını öngörmektedir. Uyuşmazlığın çözümü için tarafların özel hukuk anlaşmazlıklarında üzerinde tasarruf edebilecekleri konulara göre, zorunlu olmadan da arabuluculuk hizmetinden yararlanmaları mümkündür. Arabuluculuktan sonra dava açma süresi zorunlu arabuluculuk için geçerli olacaktır.
İşe iade davasında arabuluculuk dava şartı olup, arabuluculuk başvurusunun dava açılmadan önce yapılması gerekmektedir. Aksi halde dava usulden reddedilir. İşe iade davasında arabuluculuk başvurusu da diğer işçilik alacaklarına ilişkin davalarda olduğu gibi zorunludur. Ancak; işe iade davası diğer işçilik alacağı davalarından ayrı ve farklı değerlendirildiği için, arabuluculuk sonrası dava açma süresi ve arabuluculuk ücreti gibi bazı konularda özellik arz etmektedir. Arabuluculuk nedir? Arabuluculuk, mahkeme aşamasına gelmeden önce tarafların bir araya geldiği ve dava açmadan uyuşmazlığı çözmeyi hedefleyen barışçıl bir çözüm yoludur. Hukuk sistemimizde yeni bir kurum olan arabuluculuk sayesinde birçok uyşmazlık, uzun süren dava aşamasına gerek kalmadan çözüme ulaşmaktadır. Böylelikle hem taraflar kısa bir süre içerisinde uyuşmazlığı ortadan kaldırmakta ve memnun olmakta, hem de mahkemelerin iş yükü azalmaktadır. Arabuluculuk zorunlu mudur? Arabuluculuk ihtiyari isteğe bağlı olarak da yapılmakla birlikte, işe iade, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin alacağı gibi işçilik alacakları ile ticari alacak ve davalar için zorunludur. Bu nedenle, işe iade davasında arabuluculuk zorunlu olup, başvuru yapılmadan dava açılamamaktadır. İŞE İADE DAVASINDA ARABULUCULUK BAŞVURUSU NASIL YAPILIR? İşe iade davasındaa arabuluculuk başvurusu yapmak için, davanın açılması için yetkili yer adliyesindeki arabuluculuk merkezine başvuruda bulunulması yeterlidir. Başvuru esnasında arabuluculuk merkezi tarafından verilecek olan ve taleplerin yer aldığı formun doldurulması yeterli olup kimlik dışında herhangi bir belge ibrazı zorunlu değildir. Başvuru yapıldıktan sonra Adalet Bakanlığı bünyesinde kayıtlı arabuluculardan birine dosya ataması yapılmakta ve arabuluculuk süreci başlamış bulunmaktadır. İşe iade davasında arabuluculuk süreci nasıldır? Arabuluculuk başvurusu yapıldıktan ve dosyaya bir arabulucu atandıktan sonra arabulucu taraflar ile iletişime geçer ve ilk oturum için gün belirler. Taraflar ilk oturuma davet edilir ve bu oturumda işçinin talepleri ile işverenin bu taleplere karşı cevapları üzerinde görüşülerek, fesih anında meydana gelen iletişimsizlik aşılmaya ve taraflar uzlaştırılmaya çalışılır. İşe iade davasında arabuluculuk süresi, dosyasının arabulucu tarafından kabul edilmesinden itibaren 4 haftadır ve bu süre sonunda görüşmenin sonlandırılması gerekmektedir. Süreç sonunda taraflar anlaşırlar ise anlaşma belgesi ve anlaşıldığına dair son tutanak; anlaşamazlar ise anlaşılamadığına dair son tutanak düzenlenir. Anlaşma sağlanamaması halinde, başvuran işçi, son tutanağı dava dilekçesine ek yaparak davasını açabilecektir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus dava açma süresidir. İşe iade davasında arabuluculuk süreci sonunda düzenlenen son tutanak tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde davanın açılması gerekmektedir. Aksi halde dava reddedilecektir. İşe iade davasında arabuluculuk ücreti ne kadardır? İşe iade davasında arabuluculuk ücreti, işçinin işe iade talebii kabul edilirse işçiye ödenmesi gereken boşta geçen süreye ilişkin ücret üzerinden hesaplanmaktadır. İşçinin işe iade edilmeyeceği konusunda anlaşma sağlanır ise boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı üzerinden hesaplama yapılacaktır. İki halde de anlaşma tutarı TL’nin altında ise arabuluculuk ücreti bu rakamın üzerinde ise kademeli olarak tarifeye göre yüzde hesabı ile belirlenecektir. Aksi kararlaştırılmadı ise işe iade davasında arabuluculuk ücreti kanun uyarınca taraflarca eşit olarak ödenmektedir. Ancak işveren, işçinin işe iade talebini tümüyle reddediyor ise, yapılan feshin geçerliliğini iddia ediyor ise bu durumda taraflar anlaşma sağlayamadığından anlaşamama durumunda arabulculuk ücreti arabulucuya devlet tarafından ödenmektedir.
1 Ocak 2018 tarihinden itibaren işe iade ve işçi-işveren arasındaki alacak ve tazminat talebiyle dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu hale geldi. Arabulucuya gitmeden bu konularda dava açılamaz. Bu kapsamda ücret ve fazla çalışma ücreti, ödenmeyen tatil ücretleri, kullanılmayan yıllık izinler, ihbar ve kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı ile işe iade talebiyle iş mahkemesine dava açmak için gidildiğinde, arabulucuya başvurulup başvurulmadığına bakılıyor. Arabulucuya başvuru, dava açma şartı olarak kabul ediliyor. İşe iade için arabulucuya 30 gün içinde başvurulması gerekir. Otuz günlük başvuru süresinin ne zaman başladığı konusunda zaman zaman tereddütler yaşanıyor. İşveren, ihbar tazminatı ödememek için yasal zorunluluk kapsamında belli bir süre önce bildirimde bulunabiliyor. Örneğin 15 Aralık 2019 tarihinden geçerli olmak üzere 30 Ekim 2019 tarihinde iş akdini feshettiğini bildirebiliyor. Bazı çalışanlar, fesih bildiriminde yer alan 15 Aralık tarihini, yani fiilen işten çıkartıldıkları tarihi bekleyip arabulucuya başvurduklarında, 30 günlük süreyi kaçırmış oluyorlar. Oysa 30 günlük süre, işverenin iş akdini fesih bildiriminin tebliğ edildiği tarihten başlıyor. Örneğimizdeki işçi açısından 30 günlük süre 30 Ekim tarihinde başlar. ÜCRET VE TAZMİNATTA ZAMAN AŞIMI SÜRESİ FARKLI Arabulucuya başvuru için 30 günlük süre sadece işe iade taleplerinde söz konusu. Ücret, fazla mesai, kıdem tazminatı, ödenmeyen yıllık izin parası gibi ücret ve tazminat alacaklarıyla ilgili zaman aşımı süresi beş yıl olarak uygulanıyor. Arabulucuya başvuru beş yıllık süre içinde yapılabilir. Arabulucu sürecinde zaman aşımı durur, hak düşürücü süre işlemez. Arabulucuya başvurulduğu andan son tutanak aşamasına kadar zaman aşımı süresi durur. SÖZLEŞMESİ 25 EKİM 2017’DEN ÖNCE FESHEDİLENLER DİKKAT İhbar ve kıdem tazminatlarında zaman aşımı süresi daha önce 10 yıl; ücret alacaklarında 5 yıl olarak uygulanıyordu. 25 Ekim 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yeni İş Mahkemeleri Kanunu’nda tazminatlarda zaman aşımı süresi 5 yıla indirildi. Fakat iş sözleşmesi 25 Ekim 2017 tarihinden önce sona erenler açısından ihbar ve kıdem tazminatında 10 yıllık zaman aşımı geçerliliğini koruyor. Dolayısıyla, bu tarihten önce iş akdi feshedilenler ihbar ve kıdem tazminatı için 10 yıl içinde önce arabulucuya gidip, burada sonuç alamazlarsa dava açabilirler. ARABULUCU TOPLANTISINA KATILMAYAN ZARARLI ÇIKAR İşçi işveren arasındaki anlaşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu. Bununla birlikte arabulucuda anlaşma zorunluluğu bulunmuyor. Gerek işçi, gerek işveren karşı tarafın teklifini beğenmediği için uzlaşma sağlanamaz ise tutanak tutulur. Ancak, geçerli bir mazeret olmaksızın taraflardan birinin ilk toplantıya katılmaması halinde iş değişir. Mazeretsiz arabuluculuk toplantısına katılmayan taraf, daha sonra dava açıldığında kısmen ya da tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamını ödemek zorunda kalır. Davayı kazanmış olsa bile toplantıya katılmayan taraf lehine avukatlık ücreti kararı verilmez. Arabuluculuk toplantısına iki taraf da katılmazsa, tarafların yargılama masrafları kendi üzerlerinde kalır. SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILAN DOĞRUDAN DAVA AÇABİLİR İşçiler bazı durumlarda arabulucuya başvurmadan da işveren hakkında dava açabilir. Sigortasız çalıştırılan, ücreti bordroda eksik gösterilen kişiler ile iş kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla maddi ve manevi tazminat talebinde bulunanlar arabulucuya gitmeden doğrudan dava açabilir. BAŞVURU ADLİYELERE YAPILIYOR Arabuluculuk başvurusu, adliyelerdeki arabuluculuk bürolarına yapılıyor. Büro bulunmayan yerlerde ise bu amaçla görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işlerine başvurulur. Tarafların üzerinde anlaştıkları arabulucu, büro tarafından görevlendirilir. Taraflar arasında mutabakat yoksa, arabulucuyu büro seçer. AZAMİ BİR AYDA SONUÇLANIYOR Arabulucu süreci, görevlendirmenin yapıldığı tarihten itibaren 3 hafta içinde tamamlanıyor. Bu süre zorunlu hallerde en fazla bir hafta uzatılabiliyor. Böylece, uzatma dahil azami bir ay içinde arabulucu süreci tamamlanıyor. ANLAŞMA SAĞLANAN PARAYI ÖDEMEYEN İŞVERENE İCRA Taraflar bazı konularda anlaşıp bazı konularda anlaşamayabilir. Anlaşma sağlanan konularda daha sonra dava açılamaz. Arabulucuda anlaşıldığı halde işveren işçinin alacağını ödemezse işçi arabulucuda imzalanan anlaşma tutanağı ile doğrudan icra yoluna başvurabilir. ARABULUCUYA GELENLERİN YÜZDE 66’SI ANLAŞTI İş uyuşmazlıklarında arabuluculuğun dava şartı olarak uygulanmaya başlandığı 2018 ocak ayından 19 Eylül 2019 tarihine kadar arabuluculara 641 bin 965 dosya geldi. Bunların 592 bin 666’sı sonuçlandı. Arabulucuda tutanağa bağlanan dosyalardan 392 bin 987’si anlaşma ile sonuçlandı. 199 bin 679 dosyada ise anlaşma sağlanamadı. Arabulucuya başvuranlardan 3’te 2’si anlaşarak ayrıldı. ARABULUCULUK ÜCRETİ NE KADAR? Arabuluculuk ücret tarifesi, her yılın başında artırılıyor. Ödenecek arabuluculuk ücreti, tarafların anlaşması halinde, anlaşma sağlanan tutara göre değişiyor. 2019 yılı itibarıyla 50 bin liralık alacak için 2 bin 850 lira ödeniyor. Arabulucu birden fazla olursa 50 bin liralık alacak için 4 bin 275 lira ödenir. Yüz bin liralık bir alacak üzerinde anlaşma sağlandığında ise tek arabulucuda 5 bin 150 TL, birden fazla arabulucuda 7 bin 275 TL ücret ödenir. Ücret tutarı taraflarca eşit olarak paylaşılır. Anlaşmaya göre taraflardan biri arabuluculuk ücretinin tamamını ödemeyi de üstlenebilir. Taraflar katılmadığı için arabuluculuk toplantısı yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamaması halinde, iki saatlik görüşme ücreti Adalet Bakanlığı tarafından karşılanıyor. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda anlaşma sağlanamazsa, iki saati aşan ücret taraflarca eşit ödeniyor. Anlaşamama durumunda ilk 3 saate kadar saat başı 170 lira, 3 saatten sonra ise saat başı 120 lira ücret ödeniyor. Maddi durumu iyi olmayanlar talepte bulundukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler.
25 Haz İŞE İADE DAVALARINDA ARABULUCUYA BAŞVURU SÜRESİ Posted at 1047h in Makaleler İŞE İADE DAVASI AÇMANIN ŞARTLARI 1 İşe iade davası için ilk şart İş Kanunu çerçevesinde çalışılıyor olunmasıdır. Söz konusu işçi ve işveren iş kanununa tabi olmalıdır. 2 Davayı açacak olan işçinin en aza 6 aydır o işyerinde çalışıyor olması gerekir. Fiziki anlamda tek işyeri olması gerekmez. Aynı işverene ait farklı işyerlerinde çalışılan süreler toplanır. 3 İşyerinde en az 30 işçinin çalışıyor olması gerekir. İşverenin birden fazla işyeri varsa tüm işyerlerindeki işçi sayıları toplanır. İşçinin çalıştığı yerde 30 un altında kişi bulunuyorsa da iş sözleşmesi geçerli nedene dayanmadan feshedilen işçi, şirketin diğer iş yerleri işçileri toplamıyla 30 u buluyorsa bu davayı açabilir. Uygulamada işverenler 30 un altında tutabilmek için çeşitli çareler aramakta, gerçekte olmayan yan şirketler kurabilmektedir. 4 İşçi ve işveren arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli olması gerekir. Kural olan da belirsiz süreli çalışmadır. İş ilişkisinin bir süreye bağlanmadığı hallerde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli iş sözleşmelerinde tarafların belirlediği süre sonunda iş sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Dolayısıyla iş kanununa göre belirli süreli çalışan işçilerin işe iade davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uygulamada dürüstlük kuralına aykırı kullanım nedeni ile, esaslı bir neden bulunmadıkça belirli süreli iş sözleşmesinin üst üste yapılması yasaklanmıştır. İş kanunu hükümleri işçi lehine düzenlendiğinden esasen belirsiz süreli sözleşmeyi üst üste belirli süreli sözleşme yapmak şartıyla belirli hale getirmek kanunda korunmamıştır. 5 İşe iade davası açabilmek için işçinin iş sözleşmesi işveren tarafından feshedilmiş olmalıdır. İşveren fesih bildirimi yazılı olarak yapmak zorundadır. Fesih bildiriminde fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmelidir. 6 Fesih geçerli bir nedene dayanmamalıdır. İş kanunu 18. Md uyarınca şu haller geçersiz fesih nedenidir; a Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işveren rızasıyla çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak, b İşyeri sendika temsilciliği yapmak, cMevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak, d Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din siyasi görüş vb nedenler, e İK 74. Md deki kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek, f Hastalık veya kaza nedeniyle İK 25/1/b de öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık, 7İşletmenin bütününü idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin tamamını idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri bu davadan yararlanamaz. İşveren vekilleri işe iade davası açamazlar. İŞE İADE DAVASI AÇMADAN ÖNCE ARABULUCUYA BAŞVURMA ZORUNLULUĞU DAVA ŞARTI ZORUNLU ARABULUCULUK İşten çıkartılan işçi iş sözleşmesinin feshinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş mahkemeleri kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren de iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açması gerekmektedir. Kanunen öngörülmüş bu süreler geçirilir ise açılan dava usulden reddedilecektir. Yani işten çıkartılan işçi davasında haklı olsa da bu sürelere uyulmadığı takdirde davası dinlenmeyecektir. Bu sebeple işe iade davalarında ARABULUCUYA BAŞVURU VE DAVA AÇMA SÜRELERİ çok önemlidir. İşe iade davalarında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta arabulucuya başvurma süresinin iş söz sözleşmesinin feshi tarihinden itibaren başlamasıdır.
1-İŞE İADE DAVASININ TANIMI İşe İade Davası, 4857 Sayılı İş Kanunu’nda İK düzenlenmiÅŸtir. İşe iade davasını ÅŸu ÅŸekilde tanımlayabiliriz;İşçinin iÅŸ akdinin haksız bir nedenden dolayı feshedilmesi halinde, mahkeme tarafından iÅŸ akdinin haksız olarak feshedildiÄŸinin tespit edilmesini ve bunun akabinde işçinin tekrar iÅŸe baÅŸlatılmasını, iÅŸverenin iÅŸe baÅŸlatmayı kabul etmemesi halinde de işçiye tazminat ödemesini düzenleyen bir dava çeÅŸididir. İşe İade Davası, iÅŸverenin keyfi olarak iÅŸ sözleÅŸmesini sonlandırmaması için iÅŸveren aleyhine düzenlenmiÅŸ ciddi bir yaptırım olarak da görülebilir. İşverenin iÅŸ sözleÅŸmesini haksız veya geçersiz bir nedenle feshetmesi halinde işçinin İşe İade Davası açma hakkı doÄŸacaktır. Ancak İşe İade Davası açılabilmesi için kanunda bir takım koÅŸullar sayılmıştır. Bu koÅŸullardan herhangi birisinin eksik olması halinde işçi İşe İade Davası açamayacaktır. Bu koÅŸullar ÅŸu ÅŸekildedir2- İŞE İADE DAVASININ KOÅžULLARIA-İŞE İADE DAVASI AÇMADAN ÖNCE ARABULUCUYA BAÅžVURU ÅžARTIİşe İade Davası açmak için gerekli olan ÅŸartlara, bir yenisi olan arabuluculuÄŸa baÅŸvuru ÅŸartı çok yakın bir tarihte eklenmiÅŸtir. 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile dava ÅŸartı olan arabuluculuk ortaya çıkmıştır. Aynı kanunun 38. maddesi uyarınca arabuluculuÄŸun dava ÅŸartı olarak yürürlüğe girme tarihi olarak belirlenmiÅŸtir. Yani 1 Ocak 2018’den itibaren İşe İade Davası açılabilmesi için işçinin mutlaka dava ÅŸartı olarak arabuluculuÄŸa baÅŸvurması gerekir. İş sözleÅŸmesi haklı bir neden olmadan feshedilen işçi, bu feshin kendine tebliÄŸi edildiÄŸi tarihten itibaren 1 ay içerisinde arabulucuya baÅŸvurmak zorundadır. Arabulucu her iki tarafla iletiÅŸime geçerek kanunda düzenlenen süreler içerisinde tarafları bir araya getirir ve dava açmadan uyuÅŸmazlığı sona erdirmeye çalışır. Bu görüşmelerin sonunda netice tutanaÄŸa geçirilir. Bu neticeye göre taraflar arabuluculuk aÅŸamasında anlaÅŸabilir ya da anlaÅŸma saÄŸlanamayabilir. EÄŸer taraflar arabuluculuk aÅŸamasında anlaÅŸmamışsa, İşe İade Davası açılırken anlaÅŸma saÄŸlanamadığına iliÅŸkin son tutanak mahkemeye sunulmak zorundadır. B-İŞ SÖZLEÅžMESİNİN İŞ KANUNU VEYA BASIN İŞ KANUNUNA TABİ OLMASI ÅžARTIİşe İade Davası açılabilmesi için bir diÄŸer koÅŸul iÅŸ sözleÅŸmesinin tabi olduÄŸu kanundur. İş güvencesi hükümleri İş Kanunu ve Basın İş Kanunu kapsamındaki belirsiz süreli iÅŸ sözleÅŸmelerinin iÅŸveren tarafından geçersiz nedenle feshedilmesi durumunda uygulama alanı bulacaktır. İş Kanunu’nun uygulaması dışında kalan işçiler iÅŸ güvencesi hükümlerinden faydalanamayacağı için İşe İade Davası açma hakları da bulunmayacaktır. Hangi işçilerin İş Kanunu’na tabi olduÄŸunu İş Kanunu’nun 1. Maddesine göz atarak anlayabiliriz. İş Kanunu’nun 1. maddesine göre; “Bu Kanun, 4üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün iÅŸyerlerine, bu iÅŸyerlerinin iÅŸverenleri ile iÅŸveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır†diyerek düzenleme yapılmıştır. İş Kanunun 4. Maddesi ise ÅŸu ÅŸekildedir_______________________________İstisnalarMadde 4 -AÅŸağıda belirtilen iÅŸlerde ve iÅŸ iliÅŸkilerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz;a Deniz ve hava taşıma iÅŸlerinde,b 50'den az işçi çalıştırılan 50 dahil tarım ve orman iÅŸlerinin yapıldığı iÅŸyerlerinde veya iÅŸletmelerinde,c Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeÅŸit yapı iÅŸleri,d Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar 3 üncü derece dahil hısımları arasında dışardan baÅŸka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı iÅŸlerde,e Ev hizmetlerinde,f … çıraklar hakkında,g Sporcular hakkında,h Rehabilite edilenler hakkında,ı 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun 2 nci maddesinin tarifine uygun üç kiÅŸinin çalıştığı kadar ki;a Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boÅŸaltma iÅŸleri,b Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen iÅŸler,c Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen iÅŸler,d Tarım iÅŸletmelerinde yapılan yapı iÅŸleri,e Halkın faydalanmasına açık veya iÅŸyerinin eklentisi durumunda olan park ve bahçe iÅŸleri,f Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım iÅŸlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili iÅŸler,Bu Kanun hükümlerine tabidir_______________________________Åžu durumda İş Kanunu güvencesi kapsamı dışında kalan işçiler Basın İş Kanunu kapmasında bulunan işçiler istisna olmak üzere İşe İade Davası açamayacaktır. C-İŞ SÖZLEÅžMESİNİN GEÇERSİZ BİR SEBEPTEN DOLAYI FESHEDİLMESİ ÅžARTI4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18 vd. maddelerinde geçerli nedenle fesih ve feshin geçerli nedene dayanmadığı durumlarda uygulanacak yaptırımlar sayılmıştır. İşe İade Davası açılabilmesi için iÅŸverenin iÅŸ sözleÅŸmesini geçerli bir nedeni olmadan feshetmesi gerekir. Geçerli nedenle feshe iliÅŸkin kanunun 18. maddesi ÅŸu ÅŸekildedirÂ_______________________________Feshin geçerli sebebe dayandırılmasıMadde 18 - Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iÅŸyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iÅŸ sözleÅŸmesini fesheden iÅŸveren, işçinin yeterliliÄŸinden veya davranışlarından ya da iÅŸletmenin, iÅŸyerinin veya iÅŸin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Ek cümle 10/9/2014-6552/2 md. Yer altı iÅŸlerinde çalışan işçilerde kıdem ÅŸartı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alını aÅŸağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluÅŸturmaza Sendika üyeliÄŸi veya çalışma saatleri dışında veya iÅŸverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katı İşyeri sendika temsilciliÄŸi Mevzuattan veya sözleÅŸmeden doÄŸan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için iÅŸveren aleyhine idari veya adli makamlara baÅŸvurmak veya bu hususta baÅŸlatılmış sürece katılmak.1d Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doÄŸum, din, siyasi görüş ve benzeri 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduÄŸu sürelerde iÅŸe Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin I numaralı bendinin b alt bendinde öngörülen bekleme süresinde iÅŸe geçici devamsızlı altı aylık kıdemi, aynı iÅŸverenin bir veya deÄŸiÅŸik iÅŸyerlerinde geçen süreler birleÅŸtirilerek hesap edilir. İşverenin aynı iÅŸkolunda birden fazla iÅŸyerinin bulunması halinde, iÅŸyerinde çalışan işçi sayısı, bu iÅŸyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre bütününü sevk ve idare eden iÅŸveren vekili ve yardımcıları ile iÅŸyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi iÅŸe alma ve iÅŸten çıkarma yetkisi bulunan iÅŸveren vekilleri hakkında bu madde, 19 ve 21 inci maddeler ile 25 inci maddenin son fıkrası 30 VEYA DAHA FAZLA İŞÇİNİN ÇALIÅžTIRILMASI KOÅžULUİşe İade Davası açılabilmesi için aranan bir diÄŸer koÅŸul, iÅŸyerinde çalışan işçi sayısının 30 veya daha fazla olmasıdır. DiÄŸer tüm koÅŸullar yerine getirilmiÅŸ olsa da iÅŸyerinde 29 ve altında kiÅŸinin çalışıyor olması işçinin İşe İade Davası açmasına engel olacaktır. 30 işçi sayısının belirlenmesinde esas alınacak kıstaslar ÅŸu ÅŸekildedir-İşyerinde belirli ve belirsiz süreli çalışan işçiler ile tam ve kısmi süreli çalışan işçiler ve mevsimlik işçiler sayıya dahil aynı iÅŸ kolunda birden fazla iÅŸyerinin bulunması halinde bu iÅŸyerlerinde çalışan toplam işçi sayısı üzerinden hesaplama yapılacaktır. -Feshin bildirim yapıldığı tarihte fiilen çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın iÅŸ sözleÅŸmesi devam eden bütün işçiler sayıya dahil edilecektir. -İş güvencesi kapsamında yer almasa da iÅŸveren vekilleri ve yardımcıları da toplam sayıya dahil edilecektir. Toplama Dahil Edilmeyecek İşçilerİş Kanunu kapsamına girmeyen ve işçi sıfatını taşımayan çıraklar, stajyerler, meslek öğrenimi gören öğrenciler, süreksiz iÅŸlerde çalışanlar, geçici ödünç iÅŸ iliÅŸkisi ile çalıştırılanlar ile alt iÅŸveren işçileri, hastalık, izin, iÅŸ kazası gibi nedenlerle çalışmayan işçi yerine geçici olarak alınan ikame işçiler toplama dahil edilmez. D-İŞÇİNİN EN AZ 6 AY KIDEMİNİN OLMASI GEREKİRİşe İade Davası açılmasının bir baÅŸka koÅŸulu ise işçinin çalıştığı sürenin en az 6 ay olmasıdır. İş Kanunu’nun 18. maddesinde açıkça düzenlenen bu hükme göre 6 aydan daha az süreli çalışan işçilerin İşe İade Davası Açma hakkı bulunmamaktadır. Burada da önemli olan nokta bu 6 aylık çalışmanın nasıl belirleneceÄŸidir. İşçinin 6 aylık kıdemi aÅŸağıda bulunan kriterler göz önüne alınarak belirlenir-Deneme süresi 6 aylık kıdeme dahil iÅŸverenin farklı iÅŸyerlerinde geçen süreler toplanarak 6 aylık kıdeme dahil fiilen çalışmaya baÅŸladığı tarih 6 aylık kıdemin hesaplanmasında baÅŸlangıç tarihi olarak dikkate alınacaktı aylık kıdem, işçinin kesintisiz olarak çalıştığı son dönem olarak hesaplanmamalıdır. İşçinin önceki dönem çalışmaları, sözleÅŸmenin İş Kanunu’nun 17. Maddesi uyarınca feshedilmemiÅŸ olması koÅŸulu ile 6 aylık kıdeme dahil edilir. -İş yerinin devri halinde İş Kanunu uyarınca devirden önceki çalışma sürelerinin de kıdeme dahil edilmesi gerekir. -Son olarak 6 aylık sürenin bitmesine çok az bir süre kala iÅŸ sözleÅŸmesinin feshedilmesi halinde Yargıtay’ın farklı görüşleri bulunmakla birlikte feshin geçersiz olduÄŸuna iliÅŸkin Yargıtay görüşü sık sık karşımıza çıkmaktadır. E-İŞ SÖZLEÅžMESİNİN İŞVEREN TARAFINDAN FESHEDİLMESİ ÅžARTIİşe İade Davasının bir diÄŸer koÅŸulu ise iÅŸ sözleÅŸmesinin iÅŸveren tarafından haklı ve geçerli bir nedene dayanmadan feshedilmesidir. İş sözleÅŸmesinin işçinin ölümü gibi doÄŸal bir nedenden dolayı son bulması ya da işçinin istifa etmesi ile sona ermesi hallerinde İşe İade Davası açılamayacaktır. Maalesef uygulamada sık görülen sıkıntılardan birisi işçiden iÅŸe baÅŸlarken alınan istifa mektubudur. Bir kısım iÅŸverenler, işçiyi iÅŸe alma koÅŸulu olarak peÅŸinen istifa mektubu imzalamasını istemektedir. Bir baÅŸka uygulama ise işçi iÅŸe girerken evrakları okumadan imzaladığı için evrakların arasına istifa mektubu konularak işçiye bu mektubun imzalatılmasıdır. Bu tür usulsüzlükler yargılama sırasında sunulan delillerle bertaraf edilmekte ve işçinin hakkı kendisine verilmektedir. Bu sebeple de işçi, ben iÅŸe girerken zaten istifa mektubu imzaladım diye haklarını aramaktan kaçınmamalıdır. F-İŞ SÖZLEÅžMESİNİN BELİRSİZ SÜRELİ OLMASI ÅžARTI İş Kanunu 11. maddede belirli ve belirsiz süreli iÅŸ sözleÅŸmelerini tanımlamıştır. Kanun hükmü ÅŸu ÅŸekildedir_______________________________Belirli ve belirsiz süreli iÅŸ sözleÅŸmesi Madde 11 - İş iliÅŸkisinin bir süreye baÄŸlı olarak yapılmadığı halde sözleÅŸme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli iÅŸlerde veya belli bir iÅŸin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koÅŸullara baÄŸlı olarak iÅŸveren ile işçi arasında yazılı ÅŸekilde yapılan iÅŸ sözleÅŸmesi belirli süreli iÅŸ sözleÅŸmesidir. Belirli süreli iÅŸ sözleÅŸmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste zincirleme yapılamaz. Aksi halde iÅŸ sözleÅŸmesi baÅŸlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iÅŸ sözleÅŸmeleri, belirli süreli olma özelliÄŸini İşe İade davası açabilmesi için iÅŸ sözleÅŸmesinin belirsiz süreli olması gerekir. Belirli süreli iÅŸ sözleÅŸmesine tabi bir işçi, İşe İade Davası açamaz. Kanun maddesinde iÅŸ sözleÅŸmesinin belirli ve belirsiz olması durumu açıkça tanımlanmıştır. G-İŞÇİNİN İŞVEREN VEKİLİ OLMAMASI ÅžARTIİşe İade Davasının bir diÄŸer koÅŸulu ise davayı açacak olan işçinin iÅŸveren vekili olmamasıdır. İşveren vekilliÄŸinin tanımı ise İş Kanunu’nun 2. Maddesinde ÅŸu ÅŸekilde belirtilmiÅŸtir_______________________________İşveren adına hareket eden ve iÅŸin, iÅŸyerinin ve iÅŸletmenin yönetiminde görev alan kimselere iÅŸveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı iÅŸlem ve yükümlülüklerinden doÄŸrudan iÅŸveren sorumludur. Bu Kanunda iÅŸveren için öngörülen her çeÅŸit sorumluluk ve zorunluluklar iÅŸveren vekilleri hakkında da uygulanır. İşveren vekilliÄŸi sıfatı, işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldı Kanunu’nun 18. maddesinde ise iÅŸveren vekilleri hakkında ÅŸu ÅŸekilde özel bir düzenleme bulunmaktadır_______________________________İşletmenin bütününü sevk ve idare eden iÅŸveren vekili ve yardımcıları ile iÅŸyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi iÅŸe alma ve iÅŸten çıkarma yetkisi bulunan iÅŸveren vekilleri hakkında bu madde, 19 ve 21 inci maddeler ile 25 inci maddenin son fıkrası Kanunu’nun 18. maddesinde düzenlenen bu hükümden de anlaşılacağı üzere iÅŸveren vekili konumundaki işçilerin İşe İade Davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bunun nedeni ise iÅŸveren vekili olan işçilerin iÅŸ güvencesi kapması dışında tutulmasıdır. 3-İŞE İADE DAVASI HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMEİşe İade Davasında görevli mahkeme İş Mahkemesidir. Dava açmadan önce arabulucuya baÅŸvuru ÅŸartını unutmamak gerekir. Kimi bölgelerde İş Mahkemeleri bulunmamaktadır. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri İş Mahkemesi sıfatı ile davaya bakar ve sonlandırır. Davacının Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açarken “İş Mahkemesi Sıfatı İle†ibaresini yazmaması mahkemenin görevine iliÅŸkin herhangi bir sorun teÅŸkil etmez. İşe İade Davası açılırken yetkili mahkemenin belirlenmesi ise arabuluculuk kurumu geldikten sonra deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸramıştır. Arabuluculuktan önce, davalının ikametgahı ya da işçinin iÅŸini yaptığı yer mahkemesi yetkili idi. Arabuluculuktan sonra ise arabulucunun bulunduÄŸu yer mahkemesi yetkili mahkeme olarak kabul edilmiÅŸtir. Åžu durumda önce yetkili arabulucunun belirlenmesi, akabinde de yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’na göre karşı tarafın davalının yerleÅŸim yerindeki veya iÅŸin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna işçinin baÅŸvuruda bulunması gerekir 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m. 3/5. Burada işçiye yetkili arabuluculuk konusunda bir seçimlik hak sunulmuÅŸtur. EÄŸer birden fazla davalı varsa bunlardan birisinin ikametgahındaki arabulucuya baÅŸvurulabilir. İş Kanunu uyarınca işçi ve iÅŸverenin yetki sözleÅŸmesi yapması yasaklanmıştır. Yani iÅŸ sözleÅŸmesinde örneÄŸin Bakırköy Mahkemeleri yetkilidir yazıyorsa ancak aslında İstanbul Mahkemesi ÇaÄŸlayan yetkili ise sözleÅŸmedeki Bakırköy ibaresi dikkate alınmayacaktır. 4-İŞE İADE DAVASI NE ZAMAN AÇILIR Yukarıda izah ettiÄŸimiz üzere İşe İade Davası hak düşürücü süreye baÄŸlanmıştır. Buna göre işçiye iÅŸ sözleÅŸmesinin feshedildiÄŸi tebliÄŸ edildikten itibaren 1 ay içerisinde işçinin arabulucuya baÅŸvurması gerekmektedir. Åžayet taraflar arabuluculuk aÅŸamasında anlaÅŸamamışsa son tutanağın imzalandığı tarihten itibaren 2 hafta içerisinde işçi İş Mahkemesinde İşe İade Davası açabilir. Bu deÄŸiÅŸiklik yine 7036 sayılı yasa ile İş Kanunu’nun 20. maddesinde yaptığı bir deÄŸiÅŸikliktir. Arabuluculuk gelmeden önce feshin işçiye tebliÄŸ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde işçinin İşe İade Davası açması gerekiyordu. Arabuluculuk geldikten sonra ise kanun koyucu bu ÅŸekilde bir zaman düzenlemesine gitmiÅŸtir. Bunun yanında yasa koyucu arabuluculuk kurumunun hak kayıplarına yol açmaması için bir düzenleme daha yapmıştır. Yine kanunun 20. Maddesinde yer alan düzenleme ÅŸu ÅŸekildedir“Arabulucuya baÅŸvurmaksızın doÄŸrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliÄŸ edilir. KesinleÅŸen ret kararının da resen tebliÄŸinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya düzenleme, usulden ret hallerinde gözden kaçırılmamalıdır. 5-İŞE İADE DAVASINDA TALEPLERİşe İade Davası niteliÄŸi itibari ile özel bir dava türü olduÄŸundan bu davadaki talepler ve davanın sonucunda verilecek karar da bu özel duruma uyumlu olmalıdır. İşe iade davasında işçi, iÅŸ sözleÅŸmesinin geçersiz bir nedenden dolayı feshedildiÄŸinin tespitini, bu geçersiz tespit neticesinde iÅŸe iadesini, iÅŸe iadesine raÄŸmen iÅŸveren tarafından iÅŸe baÅŸlatılmaması durumunda en az 4 en çok 8 aylık maaşının tazminat olarak kendisine ödenmesini ve işçinin çalışmadığı süre için 4 aya kadar olan maaşının tazminat olarak kendisine ödenmesini talep etmelidir. Arabuluculuk aÅŸamasında ise 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca; “Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin iÅŸe baÅŸlatılması konusunda anlaÅŸmaları halinde; a İşe baÅŸlatma tarihini, b ücret ve diÄŸer hakların parasal miktarını, c İşçinin iÅŸe baÅŸlatılmaması durumunda tazminatın parasal miktarını belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaÅŸma saÄŸlanamamış sayılı İade Davası gerek dava aÅŸaması gerekse dava sona erdikten sonra iÅŸverene baÅŸvuru ve duruma göre icra aÅŸamaları itibari ile mutlaka bir avukat yardımı ile açılması gereken bir davadır. Aksi durumda hem hak kayıpları hem de ciddi zaman kayıpları meydana gelmektedir. İŞE İADE DAVASI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI -1 Aylık Hak Düşürücü Sürenin Dikkate Alınması GerekliliÄŸi YARGITAY Dairesi Esas 2018/ 5434 Karar 2019 / 737 Karar Tarihi Somut uyuÅŸmazlıkta, dava dilekçesindeki izahat ve irade fesadıyla sakat olduÄŸu kabul edilen istifa dilekçesindeki açıklamalardan iÅŸ akdinin tarihinde sona ereceÄŸinin davacı işçi tarafından .... tarihi itibariyle bilindiÄŸi anlaşılmaktadır. Buna göre 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra tarihinde açıldığı anlaşılan davanın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aÅŸağıdaki ÅŸekilde karar verilmiÅŸtir. Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aÅŸağıdaki gibi karar vermek gerekmiÅŸtir. Hükmün bozulması İşçinin Sendikaya Üye Olmasından Dolayı İşyerinde Baskılara Maruz Kaldığı ve Bu Sebeple Hem İşe İade Edilmesi Hem de Sendikal Tazminata Hükmedilmesi GerekliliÄŸi YARGITAY Dairesi Esas 2018/ 10818 Karar 2019 / 675 Karar Tarihi Dosya içeriÄŸine göre, .../06/2015 tarihinde sendikaya üye olan davacının iÅŸ akdi kısa bir süre sonra 30/07/2015 tarihinde feshedilmiÅŸtir. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi’nce feshin geçerli olduÄŸu ve sendikal nedenle fesih iddiasının davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf baÅŸvurusunun esastan reddine karar verilmiÅŸ ise de davalı iÅŸveren yetkilileri hakkında sendikal faaliyetin engellenmesi suçundan Belediye-İş Sendikası Genel BaÅŸkanlığı tarafından ÅŸikayetçi olunduÄŸu, yetkililer hakkında isnat edilen eylem nedeniyle kamu davası açıldığı ve açılan davanın derdest olduÄŸu, davacının iÅŸ akdinin feshinin geçerli nedene dayanmadığı, tanık beyanlarına göre davacının sendikaya üye olmasından sonra iÅŸyerinde baskılara maruz kaldığı anlaşılmakla davacının iÅŸe iade ve sendikal tazminat talebinin kabulü gerekirken yanılgılı deÄŸerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aÅŸağıdaki gibi karar vermek gerekmiÅŸtir. Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesi'nin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar Arasında Alt İşveren – Üst İşveren İliÅŸkisinin Bulunması Nedeni ile Davacının Alt İşveren Nezdinde İşe İade Edilmesi ve Mali Kısımlardan Davalıların Birlikte Sorumlu Olması GerektiÄŸine İliÅŸkin YARGITAY Dairesi Esas 2018/ 9500 Karar 2018 / 23267 Karar Tarihi Davalılar arasındaki iliÅŸki bakımından; Belediye Kanununun 67. maddesinde; “Belediyede belediye meclisinin, belediyeye baÄŸlı kuruluÅŸlarda yetkili organın kararı ile park, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım iÅŸleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi eriÅŸim hizmetleri; saÄŸlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine iliÅŸkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma iÅŸleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin iÅŸletilmesi ile ilgili iÅŸler, süresi ilk mahallà idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü ÅŸahıslara gördürülebilir." denilerek alt iÅŸverene verilebilecek iÅŸler düzenlenmiÅŸtir. Dosya içeriÄŸine göre, davalı ... tarafından Bilgi İşlem Teknik Hizmet Alımı ihalesi ile, "Bilgi İşlem Müdürlüğü CoÄŸrafi Bilgi Sistemi ve Yönetim Bilgi Sistemine altlık oluÅŸturan verileri güncellemek amacıyla ilçe sınırları dahilinde bulunan mahallelerde saha çalışması yaparak, iÅŸyerlerinin vb. bilgilerinin kontrolü ve güncellenmesi, sahadan veri toplama, verilerin giriÅŸlerinin yapılması" iÅŸinin alt iÅŸverene verilmesinde ilgili kanun maddesine göre bir sakınca bulunmadığı, davalı iÅŸyerinde alt iÅŸverene bırakılan iÅŸlerin Belediye Kanununun 67. maddesine göre alt iÅŸverene verilebilecek iÅŸlerden olduÄŸu, tanık beyanlarından da zabıtaların işçilere güvenliÄŸi saÄŸlamak amacıyla refakat ettikleri, davacı işçinin iddia olunduÄŸu gibi kadrolu zabıtalarla aynı iÅŸi yapmadığı, asıl iÅŸverenin kamudan doÄŸan sorumluluÄŸu sebebi ile denetim görevini yapması ve denetim görevi kapsamında sözleÅŸmenin feshi ile ilgili bildirimde bulunmasının muvazaayı göstermediÄŸi anlaşılmakla davalılar arasında geçerli bir asıl-alt iÅŸveren iliÅŸkisi bulunduÄŸu kabul edilerek davacının alt iÅŸverene iade edilip mali haklardan davalıların birlikte sorumlu tutulması gerekirken davalılar arasındaki iliÅŸkinin muvazaalı olduÄŸu kabul edilerek hüküm kurulması hatalıdır.
arabuluculuk sonrası işe iade dava açma süresi